Zamanı Yönetmek Için Bilinçaltını Programlamak
İstanbul Devlet Opera ve Balesinde göreve başladığım ilk günden beri her zaman prova ve temsillere zamanında katılmak konusunda özen gösteririm. Yeni sahneye koyulan bir oyunun genel provasının yapılacağı günün sabahı uyandığımda ilk defa provaya geç kalacağıma dair endişe hissettim. Erenköydeki evimden Taksimdeki AKM binasına ulaşmak normal bir trafik akışında bile bir buçuk saat içinde gerçekleşebiliyorken, saate baktığımda provanın başlamasına sadece 45 dk kaldığını görmek beni heyecanlandırmış ve iyice endişelendirmiştı. Bu durumda provaya geç kalmış ve yüklü bir miktar para cezasına çarptırılmış sayılırdım.
Hemen zamanı doğru kullanmak konusunda neler yapabileceğimi düşündüm. Birkaç derin nefes alıp vererek olumsuz duygularımı temizledim. Sonra eğitimlerimde bolca sözünü ettiğim, zamanı yönetme konusunda kendi içimde bir güven tazelemesi yaparak, zamanın daralmış olmasına rağmen henüz sonlanmadığı ve hala yapabileceğim çok şey olduğunu düşündüm.
Birkaç dakika içinde giyinerek evden çıktım. Arabama bindim. Tam otoparttan çıkmak üzereyken evimin önünde yakalandığım yoğun trafik, ikinci bir endişe daha yaşattı. Motivasyonumu bozmamak için yeni bir güven tazelemesi yaptım. Provaya her şeye rağmen yetişebileceğime olan inancımı tazeledim. Gönderdiğim niyetle birşeylerin değişmesini ve kolaylıklar oluşmasını beklemeye ve önüme uzatılacak potansiyel yardımlara karşı uyanık kalmaya karar verdim.
Çok geçmeden avantaj oluşturacak bir fırsat yakaladım. Arkamda duyguğum siren sesi ile dikiz aynasına baktığımda, yol isteyen bir ambulansın beklediğim fırsatın ta kendisi olduğunu anladım. Çok etik olmasada ambulanstaki hastanın yakını gibi davranarak arabamın dörtlülerini yaktım. Ambulansın arkasına geçerek onun açtığı yolu takip etmeye başladım. Şimdi, tamamen kapalı bir trafikte olmama rağmen hızla ilerliyordum.
İkinci bir mucize oluştu. Beraberce Taksime kadar gitmemizden anladığım kadarı ile ambulans Taksim İlkyardım Hastanesine gidiyordu. Arabamın önümde yol açmakla görevli bir eskort davranarak benm 35 dakika içinde Atatürk Kültür Merkezinin önünde olmamı sağlamıştı.
Otoparka girdiğimde provanın başlamasına birkaç dakika kalmıştı. Çalışmaya katılmak ve imza kâğıdına bir an önce imzamı atmak için koşarak sahne amirliğine geldiğimde, sahne amiri acele etmeme gerek olmadığını, orkestra şefinin provayı 1 saat ertelediğini söyledi. Bu kadarını ben bile beklemiyordum. Zamanında yetişemeseydim bile geç kalmayacağımı anladığımda inancın ve izin vermenin gücünün tüm olasılıkları nasıl değiştirebileceğinin en iyi örneğini bir kere daha tüm varlığımda hissettim.
Mustafa Kartal
mkartalll@yahoo.com |